Farkettim de yıllın belli dönemlerinde bir değişiklik düşüncesi içerisine giriyorum bu istek her seferinde bir öncekinden daha güçlü bir şekilde peyda oluyor. Bunun en önemli etkenlerinden biri ne isteyip neyi istemediğimi, hayatımdan neyi çıkarıp neyi çıkarmamam gerektiğini tam olarak kestirememek gibi nedenler listeye eklendikçe ekleniyor.
Küçüklükten beri aldığımız bazı terbiyeler, görgü kuralları vesairelerimiz vardır, hani şu sizi toplum içinde rezil etmekten koruyan, aynı toplum içinde uyumlu bir şekilde yaşamamızı sağlayacağını düşündüğümüz kurallar, hani şu hayatımızda olmazsa olmazlar...
Mesala kötü kelime kullan(a)mazsın, neden? çünkü ayıp! pis! ööö! Saygınlığımız azalır... Kız çocuklar için (ki yazık onlara) hep bir hanım hanımcık olunması istenir onlardan... Bir gün tüm aldığım bu kuralları bir dolaba kilitleyeceğim... (anlayan anladı)
Neyse... Bazen hayat mı desem insanlar mı desem sizi öyle bir noktaya getirir ki geri dönüp baktığınızda ya da kendinizi bir konuşurken yakaladığınızda başlangıçtaki siz olmadığınızı fark edersiniz.
Benim adım Halime, Bundan 4 yıl öncesine kadar ismimin anlamına eş değer bir kişiliğe sahiptim, hani derler ya helim selim, uysal... Valla öyleydim... Bilen bilir... Polyanna'nın Türk versiyonu Halime idim. Şimdi ise, bazıları için şirin, bazılarına ise nemrut/sevimsiz.
Bu yazıyı neden mi yazıyorum? Benim gibi başka saflar varsa şimdiden bu yazıyı okuyup kendilerine çeki düzen verebilsin, akıllarını başlarına alsın diye.. Hani olur da bir ihtimal diye...
Ben 28 yaşındayım, hayatımın büyük çoğunluğunu ailemden uzakta ABLA (anne/baba/abi) sıfatıyla geçirdim hala da geçirmekteyim. 9 yaşında (3.sınıftan itibaren) daha iyi eğitim almak adına köyümün okulundan ayrılıp Yatılı okula başladım. ve iki kardeşin de olaya dahil olmasıyla sorumluluk denilen şey 9 yaşında omuzlarımın üstüne (istenerek ya da istenmeyerek) bırakıldı.
O zamandan beri o aldığım sorumluluk duygusu iş hayatında da peşimi bırakmadı... Zor'da bırakıp kaçmayı öğrenmeye fırsatım olmadı. 2006 yılından ber iş hayatının içindeyim. yani 20 yaşımdan beri, hani şimdilerde 20 yaşının çocuk sayıldığı yaşta!
hayatımda karşılaştığım insanlar, yaşadığım ömürler bana birçok şey öğretti, hala da öğretiyor. Özellikle günümüzün hatta ömrümünüz geçtiği iş hayatı!..
Hayattan öğrendiklerim neler mi?
1. Kimse sana sorumluluk vermez, sen alırsın. O yüzden kimseyi suçlamaya hakkın yok
2. Karşındakinin sana olan saygısı ya da saygısızlığı o kişinin kendisine olan saygısıyla doğru orantılıdır ya da gerçekten artık saygıyı haketmiyorsundur, kimseye kızma
3. Mutlu ya da mutsuz olmak bir tercih meselesidir, Mutsuzum diye üzülme, sadece mutlu olmaya çalış
4. Bulunduğun durumdan memnun değilsen değiştirmeye çalış, işe yaramıyorsa hemen bir B planı yap, alfabede 29 harf var. plan yapmaktan korkma
5. Kızgınsan kızgın, mutluysan mutlu, mutsuzsan mutsuzsun, içine atma "içinde durup dert olacağına dışarı çıksın mert olsun", NET OL
6. İş iş'teyken bulunur
7. Yaptığın işi sev, iş arkadaşlarını sev ama iş yerini sevme, POLİTİK OL
8. Bir şeyi istiyorsan "anlasınlar" diye bekleme, GİT ve AL
9. "Ağlayana meme vermezler" sözünden nefret ediyorum ama hayatta işler böyle yürüyor, İSTE ve AL
10. Bol bol gezip görmeye çalış, yapabiliyorsan farklı illere hatta yurt dışına çık, UFKUNU AÇ
11. Sana "yapamazsın" diyenlere inat değil istediğin için YAP, BAŞARILI BİRİ OL
12. Seni mutsuz eden insanları hayatından çıkar, ARIN
13. Kalbinden geçenlere dikkat et, Gerçekten ne istediği bil, emin olmadığın şeyi isteme
14. Asla "asla, keşke" deme, İYİ Kİ de
15. Bil ki, bir zamanlar üzüldüğün şey aslında şuan seni mutlu eden şeydir, FARKINDA OL
16. Yeni bir dil öğrenmeye çalış, zorunluluktan değil, istediğin için ya da sevdiğin başka birşeyi yap, HOBİn olsun
17. Bir şeyi söylüyorsan arkasında dur, LAF OLSUN DİYE LAF SÖYLEME
18. Kahkahaların içten olsun, kahkaha atmayı öğren, kahkaha at ama abartma
19. Mutluluk kadar mutsuzluk da bulaşıcıdır, DİKKAT ET
20. Karşındakinin lafını sonuna kadar dinle
21. Bazı durumlarda gülüp geçmeyi, "he" deyip geçmeyi öğren
22. Geçmişini unutma ama geçmişle de yaşama
23. Bir karar aldıysan er ya da geç gerçekleştir
24. Bu dünya da senden daha önemli başka bir şey yok, hayatını heba etme
25. Kendine ve ailene, sevdiklerine zaman ayır
26. İnsanlar değişir kalpler de değişir, değişime ayak uydur, AYAK DİREME
27. İnsanların seni anlamasını beklemekten vazgeç, kendini anlatmaya çalışmaktan da, RAHAT OL
28. Kim olursa olsun, ne olursa olsun DOĞRUYU SÖYLE
29. Neye inanırsan o olur,
30. HAYIR demeyi öğren, kendi tercihlerin olsun
31. Acını, sevincini dibine kadar yaşa, ağlamak istiyorsan çekinme ağla
32. Bencil olma ama sömürme de, kendinden ödün verme
33. Karşındakini olduğu gibi kabullen, sev, değiştirmeye çalışma
34. Güvenmeyi öğren ama temkinli ol ve güvenilir ol
35. Seviyorsan söyle, sevmiyorsan oyalama, ZAMAN kaybetme
36. Anne baba duası al, onları mutlu et
37. Bir karar alırken tek başına alma, etrafındaki insanların da fikrini al, istişare yap
38. İnsanlara tavır alma, alıyorsan da sebebini açıkla, müneccim değiller anlamazlar
39. Konuşmaktan çekinme, ama boş boş da konuşma
40. Asalak gibi yaşama, kendi hayatının sorumluluğunu ellerine al
41. Almak ve vermek kavramlarını dengede tut,
42. Kendine inan, kendine saygı duy, kendini sev, kendini mutlu et!
43. Dertleşebileceğin bir dostun olsun, hep sen anlatma bazen de dinleyen ol
44. Doğru cevabı almak için doğru soruyu sor,
45. Haddini bil ve Kendini de sorguya çek!
bu liste daha da uzar gider ya neyse...
Ve ben Halime Oral, tüm bu yazdıklarımın farkındayım ve kendi hayatıma engetre etmeye çalışıyorum. kendime de söz veriyorum: Gelecek yıl bu zamanlar (belki yarın belki yarından da yakın) şuan ki olduğum yerde
olmayacağım...
No comments:
Post a Comment