Friday, 28 February 2014

Hayattan değil Hayatın İçinden İstediğinizi Alın!..

WikiHow sitesindeki güzel yazıları okudukça burada paylaşmadan geçemiyorum. Olur da birilerinin hayatına ufak olsa da bir dokunuş yapar ve o kişinin hayatında kelebek etkisi yaratır. Okuduğum yazılar, karşılaştığım insanlar hayatıma öyle güzellikler katıyor ki!

Sabah kalkıp işe giderken yolda gördüğünüz mutlu bir surat, tüm gününüzü etkileyebiliyorken, okuduğunuz şeyler nasıl olur da etki etmez.

Gel gelelim başlığımıza... Her seferinde "Hayattan şunu istiyorum... Hayattan ne bekliyorsunuz?" gibi cümleler ve sorularla karşılaşabiliyoruz. Okuduğum yazıda "HayatTAN (from life)" ibaresi yerine "Hayatın İÇİNDE (in life)" teriminin kullanılmasını tavsiye ediyorlar. Bunun nedeni ise, aslından hayat değildir bize istediğimizi verecek olan. Onu alması gerekenler BİZ olduğumuz için, Hayat'ın içinde iken istediğimizi almak istiyorsak harekete geçmeli ve elde etmeye çalışmalıyız.

Adımlar ise;

1) Neyi ve Neden başarmak istediğini farket! (Realize what you would like to accomplish and why)
Herkesin birçok hedefi var fakat bir çoğumuz ise belirlenen hedeflerin gerçekte istediğimiz şeyler olmadığının farkına bile varmıyoruz.
HayatTan değil, hayatın İÇ'inden ne istediğinizi düşünmelisiniz.

2) Bir sütun yaparak başlayın! (Begin with making a column.) 
İlk sütuna şuanki durumunuzu yazın. Hatırlayın! : Sahip olmak istediğiniz herşeyi almak tek başına yapılacak birşey değildir. Başkalarından da destek almak istediğiniz hedefe ulaşmak için akıllıca bir yoldur. Hayalleri gerçekleştirmek için herkesin içinde o özel güç, çaba güdüsü bulunmaktadır. Sadece ortaya çıkarın.

Thursday, 20 February 2014

Mutlu Olmak İçin Hedef Belirleyin!

Başarı!

Bunca zamandır çok da önemsemediğim, "amaaann, iş hayatında hedefin olmasa ne olur, yaşa git" işte diye düşünürdüm. Taaki bir kaç gün öncesine kadar. Ne mi oldu? Bir arkadaşımla konuşurken benim önüme benim adıma, hiç aklıma gelmeyecek bir hedef koydu. Ben neden o ihtimali hiç düşünmemiştim? Neden bu kadar boş vermiştim ki her şeyi?

Şimdi düşününce yeni bir dil (Korece) öğrenmekteki hedefimi başarıyla sonuçlandırdım. Ve hedefime giderken yaptığım herşeyden de mutluluk duydum. Mutlu oldum korece notlara baktım, ruh halim biraz düştüğünde yine koreceye, yeni ekler öğrenmeye verdim kendimi.

Kendinize sorun "Beni ne yapmak mutlu ediyor? / Ne yapınca mutlu oluyorum?" cevabını bulduğunuzda ise o eylemi sık sık yapmaya çalışın.

Saturday, 25 January 2014

Nasıl Mutlu Olunur

Mutluluk - Herkesin sahip olmak istediği ve onu bulup devam ettirmek için çaba gösterdiği şeydir. Kimse sürekli mutlu ve neşeli olamaz fakat öyle kişiler vardır ki diğerlerine oranla daha mutlu ve daha neşelidirler. Bu konu üzerine yapılan tüm çalışmalar ortaya çıkardı ki mutluluk sahip olduğumuz materyallere, ihtiyaçlarımıza, isteklerimize ve hedeflerimizle doğru orantılıdır.

Mutlu olmak için bazı ip uçları;

1. İyimser olun; 1970'de araştırmacılar lotoyu kazanan insanları izlediler ve bir yıl sonrasında onları tekrar buldular. Onlar, lotoyu kazanamayan diğer insanlardan daha mutlu değillerdi. Herkesin kendine ait bir mutluluk seviyesi tabanı vardır. Mutluluk seviyemizin tabanı her ne olursa olsun, yaşadığımız iyi ya da kötü şeyler bizim mutluluğumuza gelip geçici bir etki eder ve tekrar olması gereken seviyeye geri döner. Bazı kişilerin taban mutluluk seviyesi diğerlerinden daha yüksektir. Ve bunu ise çoğunlukla "nasıl düşündüğümüz" etkiler.

  • Gün boyunca karşılaştığınız küçük sevimli şeyleri üst üste koyun. Mesala, yolda hiç trafik yok, sabah harika bir kahvaltı yaptınız, arkadaşınız sizi güldürecek hikayeler, dedikodular anlattı. Tüm bunları bir araya getirip kocaman bir mutluluk paketi haline getirebilirsiniz.
  • Bardağa boş tarafından değil dolu tarafından bakın. Kız/Erkek arkadaşınız sizden ayrıldı mı? Şimdi yeni birini tanımak için harika bir fırsatınız var. İşinizi mi kaybettiniz? Daha iyi fırsatları yakalamak için harika bir zaman. Zihninizi yeniden ayarlayın, başınıza gelen her şeyde mutlaka büyük bir "İYİ"lik vardır. Yani "Her şer'de bir hayr vardır."
  • Kendinizi anlık mutlu edecek şeyler yapabilirsiniz. Sizi mutlu edecek şeyleri siz daha iyi bilirsiniz.
  • Şuan ki durumunuzu düşünün  bir de (bu belki zor olabilir) sizden daha zor durumda olan insanları düşünün. Sadece mutlu olun siz öyle bir durumda olmadığınız için. Hayatın tadını çıkarın.
2. İç sesinizi dinleyin; Bir konu üzerinde iç sesini dinleyerek karar verenlerle, bir şeyin artısını eksisini düşünerek karar verenler arasında, iç sesini dinleyenlerin daha mutlu oldukları gözlemlenmiş.
  • Hangi seçimi yaparsanız yapın, yaptığınız seçimden asla pişman olmayın. "Seçimler", "Fırsatlar", "Değişimler" için yaşayın.  Fırsatları yakalamak için seçimler yapmalısınız. Yoksa hayatınız hiç değişmez.

Wednesday, 15 January 2014

Regina Brett’in kaleminden HAYAT!.. 



Ohio lu 90 yaşındaki Regina Brett in kaleminden:

Hayattan aldigim 45 ders;

1. Hayat haksizliklarla dolu ama yine de güzel!!.
2. Süphede kalma, ikinci bir adim daha at!
3. Hayat, nefrete harcayacak kadar uzun degil
4. Hastalandiginda sana isin degil, ailen, arkadaslarin bakacak.Onlarla iliskini koparma!
5. Her ay kredi kartlarini ödemeyi unutma.
6. Her tartismayi kazana caksin diye bir sey yok! . Fikir farkliliklarini kabul et!!.
7. Aglayacaksan, baskasi ile birlikte agla! Tek basina aglamaktan evladir..
9. Ilk maasindan baslamak üzere, emekliligine para ayir.
10. Söz konusu çukulataysa, direnmenin anlami kalmiyor.
11. Geçmisinle baris ki, bugününün içine etmesin!
12. Çocuklarin seni aglarken görsün! Bundan kaçinma.
13. Hayatini baskalari ile mukayese etme, ötekilerin neler çektigini bilmiyorsun!
14. Bir iliski gizli olacaksa, sen içinde olmamalisin!.
15. Göz kirpacak kadar bir zamanda hersey degisebilir.
16. Derin bir nefes al, kafani sakinlestirir.
17. Güzel ve yararli olmayan, seni mutlu etmeyen her seyi çöpe at!!
18. Her ne yasiyorsan, seni öldürmedigi müddetçe, güçlü kilar.
19. Mutlu bir çocukluk geçirmek için geç kalmis degilsin de,bu sadece ve sadece sana bagli!!
20. Hayatta sevdigin her ne ise, pesinden giderken asla “hayir” sözcügünü cevap kabul etme.
21. Mumlari yak, degerli yatak takimlarinda uyu, kendine pahali iç çamasirlari satin al…. Bunlar için özel firsatlar bekleme, bugün zaten özeldir!!
22. Önce hazirlan, sonra da kendini akintiya birak.
23. Simdiden egzantrik ol! Kirmizi giymek için yaslanmayi bekleme.
24. En önemli seks organi beyindir…
25. Mutlulugun konusunda senden baska sorumlu yoktur!
26. Her yasadigin felaketin ardindan kendine su soruyu sor:”Bes yil sonra bunun benim için ne önemi olacak??”

Monday, 23 December 2013

Hayat, sen plan yapmakla meşgulken senin başına gelenlerdir



"Life is what happens to you While you're busy making other plans " John Lennon

"Beautiful Boy" adlı şarkısından bir alıntı. Yani diyorki,

"Hayat, sen plan yapmakla meşgulken senin başına gelenlerdir" ne güzel söylemiş değil mi?

Ben de planlar yapıyorum düşünüyorum, aza koyuyorum, çoğa dolduruyorum ve bir karara varıyorum sonunda kendimce. Ama gözünü sevdiğim hayatım benim için arka planda başka şeyler planlıyor.

Dikkat edin, bir düşünüverin bakalım! Siz de bulacaksınız hayatınızda bir şeylerin hiç de sizin istediğiniz gibi gitmediğini...

Ben yine de plan yapmaktan hayal kurmaktan vazgeçmiyorum, eğer istediğimin karşılığını yüzde yüz alamasam bile hayat benden aldıklarının (vermediklerinin) karşılığında çok daha önemli ve güzel şeyler sunacaktır. Sadece görmek gerek!

Bu düşünceye nereden mi vardım?
Bir zamandır elime geçen parayı biriktirip, işi bırakıp bir müddet kafa dinlemek istiyorum. Evet ben bunu istiyorum. Sonra ne mi oldu? Ailem trafik kazası geçirdi ve araba pert oldu. Çok şükür ki kimseye birşey olmadı. ÇOK ŞÜKÜR!!! Hayatın verdiği en güzel hediye..

Arabadaki hasar ise bir hayli yüksek. Ve biriken paralarla birlikte planladığım şeylerde başkalarının ellerine geçiyor ^^ Mutsuz muyum? BirazCIK. Daha kötüsü olabilirdi Allah korusun... Düşünmesi bile korkunç.

Bu şekilde baktığımda hayat dediğimiz kavram olduğundan daha güzel bir şekilde çalışıyor. Ben o paraları biriktirmemiş olsaydım hem başklarına borçlu olacaktım hem de zor da kalacaktım. Ben bilmiyorum nelerle karşılacağım ama O biliyor.

Ben yine de planlarımdan vazgeçmeyeceğim, bu şekilde hayat, benim hayatımı bir şekilde rayına sokuyorsa inanıyorum ki o vakit geldiğinde de daha güzel ve daha büyük bir şey karşılayacak beni :)

*Vee bir film'den alıntı:
" Hazır mısın?" diye sordu Klaus sonunda
"Hayır" dedi Sunny
"Ben de" dedi Violet. "Ama eğer hazır olana kadar beklersek hayatımızın sonuna kadar bekliyor olacağız. Hadi gidelim"
― Lemony Snicket, The Ersatz Elevator

Günlük hayatta karşılaştığınız herşeyin kıymetini bilin ve size vermek istediği mesajı bir düşünün!


*“Are you ready?" Klaus asked finally.
"No," Sunny answered.
"Me neither," Violet said, "but if we wait until we're ready we'll be waiting for the rest of our lives, Let's go.” 
― Lemony Snicket, The Ersatz Elevator


Friday, 20 December 2013

2014'e girerken...



Farkettim de yıllın belli dönemlerinde bir değişiklik düşüncesi içerisine giriyorum bu istek her seferinde bir öncekinden daha güçlü bir şekilde peyda oluyor. Bunun en önemli etkenlerinden biri ne isteyip neyi istemediğimi, hayatımdan neyi çıkarıp neyi çıkarmamam gerektiğini tam olarak kestirememek gibi nedenler listeye eklendikçe ekleniyor.

Küçüklükten beri aldığımız bazı terbiyeler, görgü kuralları vesairelerimiz vardır, hani şu sizi toplum içinde rezil etmekten koruyan, aynı toplum içinde uyumlu bir şekilde yaşamamızı sağlayacağını düşündüğümüz kurallar, hani şu hayatımızda olmazsa olmazlar...

Mesala kötü kelime kullan(a)mazsın, neden? çünkü ayıp! pis! ööö! Saygınlığımız azalır... Kız çocuklar için (ki yazık onlara) hep bir hanım hanımcık olunması istenir onlardan... Bir gün tüm aldığım bu kuralları bir dolaba kilitleyeceğim... (anlayan anladı)

Neyse... Bazen hayat mı desem insanlar mı desem sizi öyle bir noktaya getirir ki geri dönüp baktığınızda ya da kendinizi bir konuşurken yakaladığınızda başlangıçtaki siz olmadığınızı fark edersiniz.

Benim adım Halime, Bundan 4 yıl öncesine kadar ismimin anlamına eş değer bir kişiliğe sahiptim, hani derler ya helim selim, uysal... Valla öyleydim... Bilen bilir... Polyanna'nın Türk versiyonu Halime idim. Şimdi ise, bazıları için şirin, bazılarına ise nemrut/sevimsiz.

Bu yazıyı neden mi yazıyorum? Benim gibi başka saflar varsa şimdiden bu yazıyı okuyup kendilerine çeki düzen verebilsin, akıllarını başlarına alsın diye.. Hani olur da bir ihtimal diye...

Ben 28 yaşındayım, hayatımın büyük çoğunluğunu ailemden uzakta ABLA (anne/baba/abi) sıfatıyla geçirdim hala da geçirmekteyim. 9 yaşında (3.sınıftan itibaren) daha iyi eğitim almak adına köyümün okulundan ayrılıp Yatılı okula başladım. ve iki kardeşin de olaya dahil olmasıyla sorumluluk denilen şey 9 yaşında omuzlarımın üstüne (istenerek ya da istenmeyerek) bırakıldı.

O zamandan beri o aldığım sorumluluk duygusu iş hayatında da peşimi bırakmadı... Zor'da bırakıp kaçmayı öğrenmeye fırsatım olmadı. 2006 yılından ber iş hayatının içindeyim. yani 20 yaşımdan beri, hani şimdilerde 20 yaşının çocuk sayıldığı yaşta!

hayatımda karşılaştığım insanlar, yaşadığım ömürler bana birçok şey öğretti, hala da öğretiyor. Özellikle günümüzün hatta ömrümünüz geçtiği iş hayatı!..



Hayattan öğrendiklerim neler mi?

1. Kimse sana sorumluluk vermez, sen alırsın. O yüzden kimseyi suçlamaya hakkın yok

2. Karşındakinin sana olan saygısı ya da saygısızlığı o kişinin kendisine olan saygısıyla doğru orantılıdır ya da gerçekten artık saygıyı haketmiyorsundur, kimseye kızma

Yeni bir başlangıç daha ^.^


Hallimece ile Hayatını SEV'e hoşgeldiniz


Ben ve hayata dair düşüncelerimle ilgili bir blog ^.^
Yeni bir blog ve düşünceler denizi...